TRABZON’da çevre sorunlarına eserleri ile dikkati çeken Gökçe Erhan (39), deniz ekosistemine zarar vereceği iddiasıyla karşı çıktığı tesis projesini yargıya taşıdı. Trabzon Şehir Plancıları Odası’nın da dahil olduğu süreçte tesisinin yapımının iptali istemi ile İdare Mahkemesi’nde dava açıldı. 2 yıl süren davada; projenin uygulanmaya devam edilmesi halinde, telafisi güç veya imkansız zararlara sebebiyet verebileceği kanaatine varan mahkeme, oy birliğiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. Erhan, “Bu proje ile plaj betonlaştırılacaktı” dedi.
Sürmene ilçesi Çamburnu Mahallesi Kemerli mevkisindeki kıyıda, 2021 yılında ‘Su Ürünleri Üretim ve Yetiştirme Alanı’ tesisi projesi yapılmak istendi. Karadeniz Bölgesi’nde çevre sorunlarına çizdiği tablolar ile dikkati çeken ressam Gökçe Erhan, deniz ekosistemine zarar verip, doğal plajın yok olacağı öne sürerek projeye karşı çıktı. Erhan ile yöre sakinleri, 24 Ekim 2021’de projenin yapılması planlanan kıyıda toplanıp, basın açıklaması yaparak seslerini duyurmak istedi. Planlanan basın açıklamasına saatler kala Erhan’ın, Gökçesu Mahallesi’ndeki 2 katlı yöresel mimarili evinde yangın çıktı.
PROJE YARGIYA TAŞINDI
Yangında evinin kullanılamaz hale gelip, tablolarının da küle dönmesine karşın Erhan, düzenlenen basın açıklamasına katıldı. Açıklamasında “Yanan evimi tekrar ayağa kaldırabilirim ama denizi kaybettiğimizde bu geri döndürülemez” diyerek gözyaşı döken Erhan, kurulmasına karşı çıktığı projeyi, yargıya taşıdı. Trabzon Şehir Plancıları Odası Başkanlığı’nın da dahil olduğu süreçte tesisinin yapımının iptali istemi ile İdare Mahkemesi’nde dava açıldı. 2 yıl süren davada; projenin uygulanmaya devam edilmesi halinde, telafisi güç veya imkansız zararlara sebebiyet verebileceği kanaatine varan mahkeme, oy birliğiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi.
HUKUKA AYKIRILIĞI AÇIK
Bilirkişi raporunu hükme esas alınabilecek nitelikte bulan mahkeme kararında, “Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu plan değişikliklerinin uygulanmaya devam edilmesi halinde, telafisi güç veya imkansız zararlara sebebiyet verebileceği tabiidir. Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 27’nci maddesi uyarınca teminat alınmaksızın dava sonuçlanıncaya kadar yürütmenin durdurulmasına, oy birliğiyle karar verildi” ifadelerine yer verildi.
‘BUNUN KARŞISINDA OLMAK DURUMUNDAYDIK’
Gökçe Erhan, “Çamburnu Sahili, 2 kilometrelik bir alan. Fakat tersane ve işletmelerle dolu alandan yalnızca halkın deniz ile buluşabileceği 50 metrelik kumsal alan kaldı. İki yıl önce burada bir proje yapılmak istendi. Bu proje ile plaj betonlaştırılacaktı. Bu projede, balık yavrulama havuzları ve balık kesim sahaları vardı. Halk olarak bunun karşısında olmak durumundaydık. Çamburnu Kültür ve Sanat Derneği, Çamburnu Kültür ve Yardımlaşma Derneği ile muhtarımızla bu alanın halkın kullanımı açısından ne kadar önemli olduğunu, tarihi ve kültürel bir değer taşıdığını her fırsatta dile getirmeye çalıştık. Tesisin istihdam yaratması olumlu görünse de çevresel anlamda sağlığı bozacağı ve bizim denizle buluşma özgürlüğümüzü tamamen ortadan kaldıracağı problemi ile karşı karşıyaydık. 2 yıldır bu mücadeleyi sürdürdük” dedi.
‘DOĞA İLE BARIŞIK ŞEKİLDE, ÜRETEREK VAR OLMALIYIZ’
Planlanan projelerin doğa ile barışık olması gerektiğini söyleyen Erhan, “Başvuru yaptığımız Şehir Plancıları Odası, bir rapor hazırladı. O raporda sahilin böyle bir yapılaşmaya kesinlikle müsait olmadığı ortaya çıkınca dava açıldı. Ben de halkın ilgisini toplayabilmek amacıyla tüm varlığımla orada bulundum. Sahilde nöbet tuttum, çöp topladım. Çöp toplarken de halkı çevre konusunda duyarlı olmaya davet ettim. Bu mücadele lehimize sonuçlandı. Trabzon Şehir Plancıları Odası’na teşekkür ediyorum. Denizler hepimizin; ülkemizin kalkınması için yapılacak olan her projeye destek olmalıyız. Ama istiyoruz ki doğa ile barışık, insan haklarına saygılı projeler yapılsın. Doğa ile savaşarak, onu yok ederek değil. Doğa ile barışık bir şekilde, üreterek var olmalıyız” diye konuştu.