Olmuyor olmuyor. Beşiktaş maçlara bir türlü iyi başlayamıyor. Bu sezon her teknik adam döneminde de aynısı oldu. Bir ara Fernando Santos’un taktiği sandı bunu herkes mesela. Ama görüyoruz ki teknik adamlarla ilgisi yok bunun. Bu kadronun başına kimi getirirsen getir futbolcular bildiğini okuyor demek ki.
Durgun başlayan Beşiktaş ilk yarının ortalarına doğru gitti ilk kez Ankaragücü kalesine. 21. dakikada Semih’in vuruşunda topun yan ağlarda kalması bile dolu tribünleri hareketlendirmeye yetti.
Ankaragücü de buna 40’ta karşılık verdi. Filips’in şutunda da top yan filelere gitti. Yan filelere top göndermede durum 1-1 olduktan sonra ilk yarı bitti.
İkinci yarıya takımlar oyuncu değişiklikleriyle başladı. Emre Belözoğlu ilk yarıda sarı kart gören Bajic’i “Nolur nolmaz” diyerek oyundan aldı. Mert’i de. Atakan’la Sowe girdi.
Beşiktaş’ta da tarihin en pahalı transferi Musrati’nin yanı sıra Semih de çıktı. Gedson ve Muleka girdi yerlerine. Musrati’yi bilmem de Semih’i neden dışarı aldığını anlayamadım Serdar Topraktepe’nin; itiraf etmeliyim bunu.
Daha çok defansta gibi görünen Ankaragücü değişikliklerden sonra hücumu daha çok düşünen bir yapıya büründü. 54. dakikada da o ana kadarki en tehlikeli atak konuk ekipten geldi. Hemen her maça damgasını vuran Beşiktaş savunmasının büyük hatasında top Bassogog’un önünde kaldı. Mert’le karşı karşıya vurdu Mert kurtardı.
Ve sezonun bir klasiği daha. Ghezzal sakatlandı. 62’de yerine Chamberlein girdi.
Maçta her şeyin karşılıklı olması enteresandı. Beşiktaş defansının büyük hatasından bahsetmiştim ya… 70’te bu kez Ankaragücü defansı hata yaptı. Muçi önüne gelen topu sert bir şutla kaleye yolladı. Kalecinin de bacaklarına çarpan top filelerle buluştu: 1-0.
Golü yiyen Ankaragücü’nde 72’de Tolga’nın yerine Pedrinho’nun girmesi Emre Belözoğlu’nun takımını hücuma daha çok çıkaracağı anlamına geliyordu.
Serdar Topraktepe de 78’de Salih’in yerine Cenk’i aldı oyuna. Son dakikalara doğru değişikliklerin de etkisiyle olacak Beşiktaş çoğaldı rakip kalede ve baskı kurdu. Cenk’in üst direkte patlayan topu şanssızlıktı.
Bu baskıyı kırmak isteyen Ankaragücü’nde oyuna son çare olarak Rodriguez girdi. Peşinden de Macheda.
Gerilim de arttı bu arada. Beşiktaşlı taraftarların takıntılı olduğu Atakan sarı kart görmüştü. Peşinden bir faul daha yapınca taraftarlar da Serdar Topraktepe ve yanındakiler de ayağa fırladı. Atakan’a kırmızı kart göstermesini istiyorlardı hakemin. Oralı olmadı!
Beşiktaş durgun başladı dedim ya maça. Ama kazandı yine de. Ve kötü sezonda Ziraat Türkiye Kupası’nda finale kaldı. Hiç değilse bir kupa şansı var Beşiktaş’ın. Kazan finali, al kupayı. Bu da büyük başarı.
Beşiktaş’ın kazanmasında sahanın içinden çok dışının yani tribününün etkisi oldu aslında. Taraftarlar futbolculardan daha çok yoruldu gibi geldi bana. O kadar tezahürat yapıp, oyuna o kadar etkili oldular ki, bu galibiyet daha çok onlara yazdı. Bir de küfür etmeyip, sahaya gereksiz yere yabancı madde atmasalardı iyiydi.