İsrail’in Gazze’yi topyekûn bir şekilde hedef alan saldırılarının arkasında Habsora isimli yapay zekâ uygulamasının olduğu ortaya çıktı. İsrailli yayın kuruluşları +972 Magazine ve Local Call’un iddiasına göre İbranice ‘İncil’ anlamına gelen Habsora’nın girilen veriler ışığında vurulacak hedefleri çok hızlı bir şekilde belirlediği aktarılırken sistemin sivil altyapının kasıtlı olarak vurulmasında kullanıldığı öne sürüldü. Buna göre vurulan her hedefte kaç sivilin öldürüleceğinin bile bilindiği ifade edildi.
Ateşkes sonrasında İsrail, Gazze Şeridi’nde yüzlerce yeri hedef aldı, sivil kayıplar arttı, dram daha da büyüdü.
KAYIPLARIN ARTMASININ SEBEBİ
Eski ve mevcut İsrailli istihbarat yetkilileriyle gerçekleştirilen röportajlara dayandırılan haberde, Habsora yapay zekâ uygulamasının, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana gerçekleştirdiği saldırılarda sivil kayıpların bu denli çok olmasındaki temel sebeplerden biri olduğu aktarıldı. Araştırmada, İsrail ordusunun daha önceki saldırılarına nazaran sivil yerleşim yerlerini hedef almayı önemli ölçüde arttırdığı, sivil altyapıların vurularak Hamas üzerinde sivil baskı kurulmasının amaçlandığı kaydedildi.
GÜNDE 100 HEDEF BELİRLENİYOR
İsrail’in bir önceki Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi’nin 2019’daki bir röportajda, Habsora’nın öncesinde vurulacak 50 hedefin oluşturulmasının bir yıl sürdüğü, ancak yapay zekâ ile birlikte bir günde 100 hedefin ortaya çıkartılabildiğini söylediği aktarıldı. Habsora’ya hangi verilerin ne şekilde yüklendiği net olarak bilinmese de drone görüntüleri, ele geçirilen iletişim verileri, gözetim araçlarının sonuçları gibi bilgilerin işlendiği tahmin ediliyor. Habsora’nın onbinlerce istihbarat görevlisinin işleyemeyeceği kadar büyük miktarda veriyi işleyebildiği belirtilirken, algoritmanın hedefleri nasıl belirlediği ise tam olarak bilinmiyor.
ÖNCEDEN CAN KAYBI BİLİNİYOR
İsrailli istihbarat görevlilerinin aktardıklarına göre Gazze’de evler de dahil olmak üzere potansiyel hedefler ve burada yaşayan sivillerin tahmini sayısı önceden hesaplanıyor. Böylece İsrail ordusu vurulacak hedefte kaç sivilin hayatını kaybedebileceğini aslında biliyor.
İsrailli gazetecilere konuşan farklı bir kaynak da, saldırılardaki amacın mümkün olduğunca çok Hamas görevlisini öldürmek olduğunu ve bunun için Filistinli sivillere zarar verme kriterlerinin önemli ölçüde gevşetildiğini vurguladı. Aynı kaynak, daha önceki yıllarda, Hamaslı yöneticinin hedef alındığı bir saldırıda ikincil hasar olarak onlarca sivilin hayatını kaybetmesinin onaylandığını aktarırken 7 Ekim sonrası ikincil hasar olarak yüzlerce sivilin ölümüne göz yumulduğunu söyledi. Yapay zekânın kısa sürede çok sayıda hedef oluşturabilmesinin arkasında, değişen kısıtlamaların da etkisinin olduğu değerlendiriliyor.
DÖRT GRUBA AYIRIP VURDULAR
İsrailli kaynaklara göre, ordunun Gazze’de vurduğu noktalar, ‘taktik hedefler’, ‘yer altı hedefleri’, ‘güç hedefleri’ ve ‘aile evleri’ olarak dört kategoriye ayrıldı. Taktik hedefler; silahlı militan hücreleri, silah depoları, roket rampaları gibi askeri hedefleri içerirken, yer altı hedefleri ise üzerinde sivil yapılar olsa da Gazze’nin altındaki tünelleri ifade ediyor. Üçüncüsü ise şehirlerin merkezindeki yüksek binalar ve üniversite, banka, devlet dairesi gibi kamu binalarını kapsayan güç hedefleri. Bu tür yapıların vurulmasıyla İsrail’deki topluma ‘zafer’ elde edildiği görüntüsü verilmek isteniyor. Son olarak aile evleri ise silahlı direnişçi olduğundan şüphelenilen kişilere suikast düzenlemek için sivil konutların bombalanması anlamına geliyor.
BİLGİ NOTU: 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150’den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bini aştı.
ATEŞKES SONRASI HER YER HEDEF
İsrail’in cuma günü, bir haftalık ateşkesi sonlandırarak Gazze Şeridi’ni yeniden vurmaya başlamasının ardından geçen iki günde saldırılar tekrar şiddetlendi. İsrail savaş uçaklarının ve savaş gemilerinin Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus ve orta kesiminde yer alan Deyr el-Belah kentine şiddetli saldırı düzenlediği bildirilirken çatışmalara verilen aranın bitmesinin ardından dün sabah saatlerine kadar Gazze’de en az 240 kişinin öldürüldüğü açıklandı. İsrail ordusu dün sabah yaptığı paylaşımda Gazze Şeridi’nde 400’den fazla hedefin vurulduğunu duyurdu. Ordu sözcüsü Jonathan Conricus, gazetecilere yaptığı açıklamada “Şu anda yaptığımız şey Gazze Şeridi’nin her yerinde Hamas’a ait askeri hedefleri vurmak” dedi.
SAVAŞ GÜNLÜĞÜ
CAN KAYBI 15 BİNİ GEÇTİ
– Hamas kontrolündeki Gazze’deki Sağlık Bakanlığı 7 Ekim’den beri süren savaşta can kaybının 15 bin 200’ü geçtiğini yüzde 70’inin kadın ve çocuk olduğunu bildirdi. En son resmi can kaybı 13 bin 300 olarak açıklanmıştı. 40 binden fazla kişinin ise yaralandığı bildirildi.
KFİR BEBEĞİN AKİBETİ ATEŞKESİ BOZDU
– İsrail basınına göre 7 Ekim’de kaçırılan İsrailli Bibas ailesinin akibeti ateşkes ve takas anlaşmasının bozulmasında önemli etken oldu. Hamas başta 10 aylık Kfir bebek ile 4 yaşındaki ağabeyi ve annesi Shiri Bibas’ı bırakmayı kabul etti. Ancak sonradan anne ve iki çocuğunun öldüğünü öne sürdü. Hamas’ın elinde bulunan baba Yarden Bibas yayınlanan videoda İsrail’in cenazeleri alıp defnetmesi gerektiğini söyledi. Hamas’ın kadın ve çocukların salıverilmesi şartını ihlal ettiğini öne süren İsrail ise askeri müdahaleyi sürdürme kararı aldı.
İSRAİL MÜZAKEREDEN ÇEKİLDİ
– İsrail Katar’ın başkenti Doha’daki Mossad müzakere ekibine “çıkmaz” olarak nitelendirdiği durum nedeniyle İsrail’e dönme talimatı verdi. Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “Müzakerelerin çıkmaza girmesinin ardından ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun talimatıyla Mossad Başkanı David Barnea, Doha’daki ekibine İsrail’e dönme talimatı verdi” dendi. Mossad Başkanı, ABD, Mısır ve Katar’a işbirliğinden ötürü teşekkür etti.
HAMAS: ATEŞKES OLANA KADAR TAKAS YOK
– Hamas’ın üst düzey yetkililerinden Salih el-Aruri, kapsamlı ve kesin bir ateşkes olmadan ve tüm Filistinli tutuklular serbest bırakılmadan rehinelerin serbest bırakılmasını kabul etmeyeceklerini belirtti. El Cezire’ye konuşan Aruri, şu anda ateşkes için herhangi bir müzakere olmadığını da belirtti. Aruri, “Elimizdeki tüm kadın ve çocukları teslim ettiğimizi ve şu anda sadece erkek ve askerlerin kaldığını açıklamamıza rağmen İsrail halen kadın ve çocuk rehineler olduğu konusunda ısrar ediyor” ifadelerini kullandı.
DUBAİ’DE EL SIKIŞTILAR
– İsrail-Hamas krizinde arabulucu ülkelerden olan Katar’ın Emiri Şeyh Tamim bin Hamad el Thani, Dubai’de süren iklim zirvesine katılan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüştü. İki ülke arasında diplomatik ilişki bulunmazken ilk kez Katar Emiri’ni İsrailli bir liderle gösteren bir fotoğraf ortaya çıktı.
FİLİSTİNLİLERE TEHCİR PLANI
– İsrail HaYom gazetesinde çıkan bir haberde, Netanyahu’nun savaş kabinesindeki Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’den Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin Refah sınır kapısı üzerinden Mısır’a ve hatta ‘deniz yollarının da açılmasıyla’ tehcir planları için çalışmasını istediği öne sürüldü. Netanyahu’nun savaş kabinesine, “Filistinlilerin Avrupa ya da Afrika ülkelerine göç etmesi için deniz yolunu açmayı düşündüğü bir planı sunduğu” iddia edildi. Savaş kabinesinde merkez kanat içinde yer alan eski Savunma Bakanı Benny Gantz ve eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot’un tehcir planlarına karşı çıktığı aktarıldı.